10 Temmuz 2022 Pazar

Yaşamak

Yaşamak-

Yaşıyor muyum sahi?

Seni görüyorum ve beni görüyorsun diye yaşıyor muyum Wayne?

İçimdeki çocuk böylesine öldürülmüşken sahi ben nasıl hala nefes alabiliyorum..

Sahi wayne, onlar mı bu çocuğun katili yoksa öldürülmesine izin veren ben mi? Affet beni-

Nereden bilebilirdim bu çocuğun katili olabileceğimi.

Bende çocuktum Wayne.

Pişman değilim Wayne , bakma bana öyle.

Pişman olsamda pişman olduğumu kimseye söylemeyeceğim. Sende duyma-

Kaybolmuştum Wayne.

Her dokunuşta bulunmak istedim.

Her bulunmak isteyişimde yeni bir dokunuş.

Her dokunuşta yeni bir kayboluş.

Sahi bulunmak istemenin nesi kötü? Bul beni Wayne-

Yaşamak istiyorum Wayne.

Ölmek istemiyorum. Beni öldürme Wayne-

Beni yaşat.

Beni kızın gibi sev Wayne-

4 Temmuz 2022 Pazartesi

Bir adam var-
Hem bana kendimi bulduran,
hem de bana kendimi kaybettiren. 
Hayatımdaki en büyük lütuftur onu tanımak, 
o adamın tenine dahil olmak.
Hayatının bir köşesinde var olmak-
beni ben yapandır. 
Kimseye benzemeyen,
diğerlerinin tüm pisliklerinden uzak,
olduğu gibi-
-tapılası bir adam- 
Dudaklarıyla,
     bakışlarıyla,
           dokunuşlarıyla,
tutkuyu her zerreme en saf haliyle aktarabilen-
nefesiyle beni yaşatan,
bir adam var-
Bağlanmamak için çırpındığım, 
çırpındıkça baştan aşağı bulandığım bir adam.. 
Seve seve sınırlarımı zorladığım,
-Eğer gerçekten aşk,tutku dedikleri buysa-
dibine kadar zorlayacağım,
bir adam var-
Bir sebep arıyor insan hayata tutunmak için. Ben hayata tutunmayı hep erkeklerin sevgisinde aradım. Daha ben kendimi sevemiyorken başkalarının beni sevmesini isteyip çoğu zaman da kendimi buna inandırdım. Şuan 24 yaşındayım ve bu yaşımda farketmeye başladım ne kadar aptalca birşey yaptığımı. Aslında benim hiç kimseye ihtiyacım yokmuş. Benim sadece kendime ihtiyacım varmış. Çoğu zaman geçmişime dair pişmanlık yaşasam da pişman olmadığıma inandırmaya çalışıyorum kendimi. İnanıyor gibiyim de inanmıyor gibiyim de. Bir yanım inansa da diğer yanım inanmamakta ısrarcı. İçimde sürekli bir savaş var. Kalbim ve beynim arasında gerçekleşen ve bir türlü iyi yada kötü sonuçlanamayan bir savaş. Keşke duygusal bir insan olmasaydım belki o zaman herşey daha farklı olabilirdi. Gerçi keşke'lere gelirsek bu keşkeye gelene kadar daha bir ton keşkelerim var. Ne yapabilirim ki? Yaşandı ve bitti desem de öyle hissedemiyorum içimde biryerlerde sıkışıp kalmış küçük bir kız çocuğu var. Çocukluğunu yaşayamamış , en güzel zamanları b*k edilmiş küçük masum bir kız çocuğu.. Artık o kadar masum değilim. Bu benim tercihim mi yoksa yaşadıklarım mı beni masum olmamaya itti bilmiyorum. Hem deliler gibi pişman olup hemde hiçbir şey olmamış gibi hissetmenin ne kadar zor birşey olduğunu anlayabilir misin? Anla. 

Psikolojik olarak aynı anda hem çok iyi hemde çok kötü hissettiğin zamanlar oluyor mu? 
Mesela ben şuan dünyanın en güzel insanıyım aynı zamanda da dünyanın en çirkin insanı.. Aynı anda hem kendimi bulmuş gibiyim hemde kendimden çok uzakta.. Nasıl mı oluyor? Bende bilmiyorum çözebilmiş değilim henüz. Ama halledeceğim. 

Artık hiçbir şey için sabırsız değilim. Sabırlı ve dikkatli bir şekilde ilerlemek için çabalıyorum. Anı yaşayabilmeyi öğrenmeye çalışıyorum. Çok zor benim için ama sorun yok ve acelemde yok. Günümün %99'u kafa karışıklığı ile geçsede kalan o %1'lik kısımda mutluyum. İlk yüzdenin gün geçtikçe azalırken, ikinci yüzdenin arttığına inanıyorum. Birgün gerçekten iyi olacağım, hoş olmasam da sorun değil onuda halledeceğim.

 Kaçımız kendimiz gibi davranabiliyoruz ki bu dünyada? Bence hepimiz biraz eksiğiz bu konuda.

Ben şahsen uzun uzun kendimi anlatmayı çok severim ama tabi ki yüzyüze değil. Çoğu zaman zor kurarım cümlelerimi. Düşüncelerimi olduğu gibi aktaramam. Bu benim en büyük eksikliğim olabilir, evet. 

Düşüncelerini ve hislerini direkt olarak aktarabilen insanlara aşırı bir hayranlığım olduğu da doğrudur. Şuan içimde his patlaması yaşıyorum. Bir blog açıp düşüncelerimi hislerimi yazmaya çalışmak benim için bir ilk ve adapte olamıyorum fuck the world system!!!!!!!!!!!!!

Yorgunum fazlasıyla. 

Beynimin düşünce havuzunda boğuluyor gibiyim. Sende de oluyor mu bu -'DÜŞÜNCELERİNİ KONTROL EDEBİLME'- hissi? Ben bununla her gün uğraşıyorum da..

Arkada s*ktiri b*ktan bi piyano sesi var. Güya rahatlatsın diye açtım ama nerde- keman da eşlik ediyormuş, bak sen.. Benim laptobun boşluk tuşu da zor basıyor bu arada onada çok takıldım şuan.

Abartısız 1 saattir instagram'a story atmak için uğraşıyorum. Peki neden? Çünkü çok güzel olmak zorunda renk uyumu içime sindiği gibi olmalı haha komik değil mi? Resimde şu , alta ekleyeceğim yinede anlatayım; Kahverengi bir sehpanın üzerinde, minyatür yapay iki tane ağaççık.. Birisi lila diğeri bordo renk. Tam ortalarında da kahve fincanım. Kafayı yedin sanırım kızım bu saçma şey için de saatlerce düşünmezsin. Sonuç? Paylaşmadım. 

Yaşamak

Yaşamak- Yaşıyor muyum sahi? Seni görüyorum ve beni görüyorsun diye yaşıyor muyum Wayne? İçimdeki çocuk böylesine öldürülmüşken sahi ben nas...